Öyle…
Özlemekten firari bir işgal altında Ciğerlerim yuvalanmış kuşlarla doluyken Merhum bir öfkenin tabutuna çivilenmiş öksürüğün
Özlemekten firari bir işgal altında Ciğerlerim yuvalanmış kuşlarla doluyken Merhum bir öfkenin tabutuna çivilenmiş öksürüğün
Ey Sahip, Mektup mektup üzerime geliyorsun, yeter mi acaba artık. Bitirsek mi şu mektuplaşmaları? Şu
Tüm düşüncesizliğimden uzak tutmaya çalışırken bir şehri Zembille uzaklaştım ben buralardan Ve ben uzaklaşırken Gitmişti
Bir sonbahar akşamında televizyon karşısında boş boş oturuyordum. Aslında bir yaz akşamında da televizyon karşısında
Atağım panik yaptı bir gece yarısı Göğüs kafesimde oldu üç patlama Göbeğimde bir sancı İçeriden
Azra ve İlhan; yaprakları dökülen bir mevsimin, yağmurla şereflenmiş ilk gecesinde çıkmışlardı gittikleri konser salonundan.
Sabahın sızlanan soluğunda Ellerim ceplerimde Ceplerim pantolonumda Pantolonum ise askıda ütülü Giyemiyorum Giyemiyorum çünkü Bacaklarımı