Bir Kovboy Hikayesi
Mide bulantısı ile gözlerimi açtığım bir gece vakti; kendimi, güneşin kendi sıcaklığından ötürü terlediği bir
Mide bulantısı ile gözlerimi açtığım bir gece vakti; kendimi, güneşin kendi sıcaklığından ötürü terlediği bir
Tutarsız ikilemlerin tutarlı müdavimi olarak, öylesine bir el sallamak istedim sadece. El sallayarak, var oluşumun
Sahip Ey! Son yazdığın mektup beni fazlasıyla karıştırdı. Zaten sonunda istersen kır kalemi demiştin, ben
Koca meydanın ortasından topluca kalkış yapmış bir kuş sürüsünün akrobasi süslemeli uçuşlarını izlerken; ceberrutluğu bakışlarından
Beyin damarlarımda dolaşan muhteris hücreler sanki isyan ediyormuş dozajında baskılarda bulunurken; şiddeti kelimelerle ölçülemeyecek, ölçüsü
Bir süredir pek yazma kafasında değilim. İçimden gelmiyor. Çok keyifli sayılmadan normal hayatı sürdürüyorum öyle
Yolunu kaybetmişti ve kendini; ıssız, kırık dökük ve terk edilmiş sokaklarda bulmuştu. Bir labirentin içerisinde,
Bu mektubu sana yazıyorum ve bu mektubu kimin yazdığını ancak yazılan kişi bilir. Henüz yaşım
Ey Ruh! Oradaysan aklımı oku ve oradaysan sakın tutma ellerimden. Gözlerimin içerisine bakmanı da, ellerimden
Hiçbir şeye inancının kalmadığı vakitlerle yüzleşiyordu. Kendini nerede anlamlandıracağını bilemiyor ve bu konu hakkında