Kavurucu Bir Bahar Günüydü

Ne kadar uzun boylu olduğunu anlamadan geçirdiğimiz günlerin anısı yansıyordu bilinçaltıma.
Karanlığı gelmişti, kapatmıştı kapıları, sevmişti karanlığı
Karanlıkla oynuyordu beni düşünmeden
Uzaktan bakmak ne kadar anlamsız da olsa,
Hiç ses çıkarmadan bakıyordum yoğun bakım kapılarından

İki kapısı vardı yoğun bakımın
Bir de kapısında güvenlik
Gözlerim hep dolu ve de donuktu
Güvenlik buna alışıktı

Kavurucu bir bahar günüydü
Bedenim titriyordu
Karanlığı tercih etmişti bana
Ben ise ellerimdeki çizgilere bakarak çözümlere ulaşmaya çalışıyordum
Denedim ama olmadı

Kavurucu bir bahar günüydü
Kalbim üşüyordu
Tek çözüm kabullenmek ve onu karanlığıyla yalnız bırakmaktı
Bıraktım
Girmedim elveda namazına

Kavurucu bir bahar günüydü
Beynim acıyordu
Bir dut ağacının altı nasip olmuştu yatması için
Dökülüyordu dutlar dallarından toprağının üzerine

Kavurucu bir bahar günüydü
Kirpiklerimden ıslandım
Fazla duramadım, Kaçtım oradan
Açık kalan pencerelerin hepsini kapattım giderken, perdelerini çektim
İçeriye ışık sızdırmadan uzaklaştım

Kavurucu bir bahar günüydü
Dut ağacı ağlıyordu dallarından
ve inanmazsınız
Kavurucu bir bahar günüydü
Boğazımda yutamadığım bir dut kaldı

Bazen ağlamamak için yazılır bir şeyler
Ben yazdım ağladım



Story & Image Copyright : OTahirZGN
ZAK000.png

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir